Vahit YILDIRIM Milliyet Gazetesi Röportajı

Vahit YILDIRIM Milliyet Gazetesi Röportajı

Gelişmiş ekonomi ve güçlü toplum amacı doğrultusunda kadınların her alanda kendilerini kanıtladığı; kadın girişimcilerin ve çalışanların sayısının giderek yükseldiği günümüz dünyasında cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmayı hedefleyen projeler kendini göstermeye başladı. “Kadın çalışmak istiyorsa çalışır. Ailesi, hayatını paylaştığı erkek, toplum, kamu kurumları, özel sektör, devlet, siyasetçiler, kısaca konu ile ilgili her kim varsa kadının çalışma hayatında var olması için üzerine düşeni zaman kaybetmeden yapmakla yükümlüdür. Çünkü çalışmak sadece para kazanmak, ekonomiye katkıda bulunmak değildir. Çalışmak hayatın içinde olmaktır” ifadeleriyle yola çıkan Sesim Olur Musun projesi üretmek isteyen, sadece ülkesinde değil dünya çapında varlık gösterebilen, düşünebilen, düşündüklerini özgürce ifade edebilen güçlü kadınların sesi olmayı hedefliyor. Sesim Olur Musun projesinin ilk adımının atıldığı Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Derneği Başkanı Sayın Vahit Yıldırım’la 81 ile yayılacak projeyi, iş dünyasının kadınlara bakış açısını ve kadının çalışma hayatındaki mevcut yerini konuştuk.

 

- Gebze Organize Sanayi Bölgesi, büyüklüğü, modernliği, üretim hacmi, genel istihdama ve ekonomiye katkısı ile ön plana çıkıyor, şimdi bir adım daha atıyorsunuz ve Sesim Olur musun projesi ile kadınların çalışma hayatında daha çok var olmaları için biz de varız diyorsunuz. Anlatır mısınız bu projeyi?

- Yürekten inandığımız ve tüm varlığımızla arkasında olduğumuz bir proje Sesim Olur musun. Türkiye’de kadınların iş gücü piyasasındaki genel durumu ve istihdamına yönelik tartışılması ve çözüme kavuşturulması gereken birçok konu var. Kadınların iş gücüne katılımı ve istihdam oranlarının düşüklüğü, Türkiye’nin istihdam alanındaki en önemli sorunlarından biri. Ülkemizin kaynaklarından tam olarak yararlanmasını, çağdaş iş gücü piyasasının istenilen düzeye gelmesini engelleyen bu durum, kadın istihdamı sorununun genel istihdam ve işsizlik sorunundan ayrı düşünülemeyeceğini gözler önüne seriyor. Bu konuda daha çok adım atılmalı. Ta ki istediğimiz sonucu alana kadar. Sesim Olur musun ekran başındaki bizleri peşinden sürükleyen, görüşlerine, fikirlerine değer verdiğimiz ünlü habercilerin, kadınlarımızın sesi olmak için yola çıktığı bir proje. Bir yıl boyunca 81 ilde gerçekleştirilecek panellerle kadınların iş hayatında karşılaştığı sorunlardan, çözüm önerilerine kadar her şeyi konuşacağız. Çalışmak isteyen, başarmak isteyen, sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir ruh ile ülkemizin geleceği çocuklarını yetiştirmek isteyen, aklını, emeğini ortaya koyan; karşılığında da ikincilleştirilmeden sadece eşit olmak isteyen kadınların sesi bu proje...

- Ben de varım diyen kadınların sesi olacak diyorsunuz bir anlamda.

- Tam da öyle diyorum. Sesim Olur musun projesi ile Türkiye’nin dört bir yanına yayılan organize sanayi bölgeleri, sanayi ve ticaret odaları, üniversiteler ve il belediyeleri bünyesinde seri paneller düzenlenecek; bu paneller aracılığıyla ünlü haberciler, hukukçular, bölgenin önde gelen sanayici ve işverenleri, toplumda saygın bir yere sahip kamu önderleri çalışanlarla buluşacak ve kadınların işgücü piyasasına etkin katılımı konusunda fikir ve önerilerini doğrudan çalışma hayatının birebir temsilcileri ile paylaşma imkanına kavuşacak. Panellerin düzenleneceği bölgede etkin olan işveren temsilcileri de bölgenin yapısı ve iş hayatındaki sorunları hakkındaki görüşlerini doğrudan aktarma fırsatını bulacak. Kadının çalışma hayatında karşılaştığı sorunların hukuk dilinde karşılığı ve çözüm önerileri konusunda ise alanında söz sahibi hukukçuların görüşleri ve bilgi akışı söz konusu panellerin hukuki ayağını oluşturacak.

- Projenin adı neden Sesim Olur musun?

- Projenin adından da anlaşılacağı üzere, ünlü haberciler hem bu projenin katılımcıları açısından dikkat çekici ve katılımı arttırıcı isimleri olacak; hem de devamında söz konusu panellerin medyada haberleştirilmesi ve daha çok kişiye ulaşması için doğal aracı olacak.

- Nereden aklınıza geldi böyle bir sosyal sorumluluk projesi?

- GOSB yönetimi olarak biz ne yapabiliriz, kadının çalışma hayatında daha çok yer alması, kadın istihdamının nitelikli artması için nasıl adımlar atmalıyız diye tartışırken bu proje çıktı karşımıza. Ünlü haber spikerleri ile beraber çıktık bu yola.

- İlk adımı sizin başkanlığını yürüttüğünüz Gebze’den attınız.

- Gebze’den başlamak istedik, yine Gebze’de noktalamak hedefimiz. Sanayinin liderleri ile televizyon ekranlarının tanıdık simalarını Gebze Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirdiğimiz panelde buluşturduk. Duygu Canbaş’ın moderatörlüğünde gerçekleştirildiğimiz panele, HaberTürk Haber Spikeri Didem Arslan Yılmaz, NTV Haber Spikeri Buket Aydın, TRT Haber Spikeri Işıl Açıkkar, ATV Haber Spikeri Nihan Günay katıldı. Kadınlarla ilgili birçok proje gerçekleştiriliyor, takip ediyoruz elimizden geldiğince. Ancak Gebze’den, Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nden startı verilen bu proje, hem ilçemiz hem de ülkemiz adına büyük önem taşıyor. Bizim organize sanayi bölgesi başkanlığımızda çalışanların yüzde 90’ı kadın. Bunu gururla ifade ediyorum. Başkan yardımcımız kadın. Bir işe kadın eli değerse o iş gözle görünür ölçüde değişir, güzelleşir. Nitekim siz de görüyorsunuz Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nin farkını. Bu fark dünyada da dikkat çekiyor. Gebze Organize Sanayi Bölgesi modelini dünyanın farklı ülkelerinde de hayata geçirmek için girişimlerimiz var. Biz bu proje için Gebze’de çok değerli Ticaret Odası Başkanımız Sayın Nail Çiler ve Türkiye’nin yetiştirdiği önemli akademisyenlerden Gebze Teknik Üniversitesi Rektörümüz Sayın Haluk Görgün ile de işbirliği yaptık.

- Toplumun değişik katmanlarından temsilcilerle de işbirliği halindesiniz.

- Kesinlikle. Biz bir sosyal sorumluluk projesine dahil olduk ama inanıyoruz ki Sesim Olur musun sadece bir sosyal sorumluluk projesi değil. Çok daha geniş bir perspektiften bakarsanız bu bir sosyal zorunluluk projesi. Toplumun tüm katmanlarını barındıran kadın-erkek yan yana yürütülen bir proje.

Ayrımcılık yadsınamaz

- Siz nasıl değerlendiriyorsunuz ülkemizde kadın istihdamı sorununu?

-  Kadınların işgücü piyasasına katılımları artıyor artmasına ama günümüzde hala kadınlarımızın çalışma hayatında ayrımcılıkla karşı karşıya oldukları da yadsınamaz bir gerçek. Kadınlar hala çalışma yaşamında sırf kadın oldukları için aile ve iş yaşamının uzlaştırılmasında sorunlarla karşı karşıya kalıyor, mesleki eğitime erişimde, iş bulmada ve işyerinde yükselmede, ücretlendirmede, sosyal haklardan yararlanmada  ya da benzer bir çok alanda eşitsizlikle, ayrımcılıkla mücadele ediyor. Biz o mücadelede kadınların yanında yer alıyoruz.

Ellerini taşın altına koyacaklar

- Proje tamamlandığında neler olacak?

- Proje tamamlandığında kaleme alınacak sonuç bildirisindeki öneri ve veriler, somut ve değerli bir bilgi kaynağına dönüşecek. Bu çok önemli. Ardından da kamudaki aktörler kadar, özel sektör aktörleri de elini taşın altına koyacak. Bir olup adım atmazsak hiç bir yere varamayız. Herkes üzerine düşeni layıkı ile yapmalı diye düşünüyorum.

81 ayrı noktaya ulaşacağız

- Son olarak bundan sonraki takvim nasıl ilerleyecek?

- Sesim Olur musun panel dizisinin ikincisini yine yakın bölgemizin önemli organize sanayi bölgelerinden Birlik Organize Sanayi Bölgesinde gerçekleştireceğiz. Dostum Şenol Telli ve o bölgedeki sanayici arkadaşlarımız hiç vakit kaybetmeden bu projeye dahil olmak istediler. Kendilerine sizin aracılığınızla bir kez daha teşekkür ediyorum. Ardından İzmir, İstanbul, Ankara organize sanayi bölgeleri temsilcilikleri derken 81 ayrı noktaya ulaşacağız. Amacımız tüm sektörlerde ve ülkenin tamamında, çalışmak isteyen kadınlarımızın sesi olmak ve elbette her gün o sese kulak verip kayıtsız kalmayacak yüreklere, zihinlere ulaşmak.

- Henüz çok yeni bir araştırmaya göre gazetecilikte kadın çalışan oranı sadece yüzde 3 olarak belirlenmiş. Üstelik kadın gazetecilerin yüzde 50’si cinsiyete dayalı şiddete maruz kalıyormuş. Rakamlar böyle diyor. Dileğimiz basın sektöründe de kadın çalışan sayısının artması ve şiddetin son bulması.

- Sesim Olur musun projesinin amaçlarından biri de medyada, kadının konumlandırıldığı yer, kadına dair haberlerin veriliş şekli, dili gibi sektörel, ama aslında toplumun tamamını ilgilendiren konulara da değinmek.

<img src="http://i.milliyet.com.tr/GazeteHaberIciResim/2017/12/07/fft16_mf10380347.Jpeg">

Yeter ki kadına fırsat verilsin

- Bölgenizde kadın sanayiciler de var. İşveren kadın olsa dahi kadın çalışan pek istenmez diye bilinir. Neden? Çünkü kadın belki de en verimli olabileceği dönemde çocuk sahibi olmak için işe ara verebilir. Çocuğu olduktan sonra doğum izniydi, süt izniydi, ücretsiz izindi derken aylarca işten uzak kalabilir. Bu kutsal bir görevdir ama siz de bir işverensiniz. O kadının yokluğunda o pozisyon boş kaldığında bu olumsuz bir durum yaratmaz mı?

- Siz sorarken gözümün önüne Birleşmiş Milletler Genel Kurul salonunda kucağında yeni doğmuş bebeğiyle çalışmalara katılan o annenin resmi geldi. Kadın isterse her şeyi yapabilir. Yeter ki fırsat verilsin. Kadınlar işi, evi, eşi, ailesi ya da çocukları arasında denge kurabilecek yapıda ve hepsine yetebilecek güçtedir. Ancak kadınlar tüm bu anlattıklarım arasında bir seçim yapmak zorunda bırakılamaz. Yapılacak şey aile, eş, iş yeri, devlet olarak kadının yanında yer almaktır. Onunla tüm bu sorumlulukları paylaşmaktır. Toplumun biçtiği roller adı üstünde kadına biçilmiş rollerdir. Oysa kadını da hayatın içine yerleştirmezsek hangimiz tam olduğumuzu iddia edebiliriz ki!

Kadının girişken olmasını istiyoruz

- Çok pozitif, umut veren, ışık tutan cümlelerle anlatıyorsunuz bu projeyi ama her zaman istenilen olmuyor. Örneğin yasalar bazen yeterli gelmiyor, bazen yasa var, ama uygulamada ciddi sorunlar çıkıyor. Kadına yönelik erkek şiddetinde hemen hemen her gün karşılaştığımız haberler gibi.

- Bizim çıkış noktamız aslında tam da bu. Kendi ayaklarının üzerinde durabilen, ekonomik özgürlüğe kavuşmuş kadınların sayıca artmasının toplumun kanayan yarası “kadına yönelik şiddeti önleme” konusundaki girişimlerin başarıya ulaşmasında da etken olacağı düşüncesinden hareket ediyoruz biz. Kadının iş gücü piyasasına katılımının önündeki tüm engelleri aşarak, geleneksel iş bölümü anlayışının kalıplarından kurtulup kadının karar alma mekanizmalarında da daha girişken olmasını ve etkin rol almasını sağlamak istiyoruz. Bunu bir erkek olarak söylüyorum. Toplumsal cinsiyet eşitliğine erkeklerin katılımının olmazsa olmaz olduğunu düşünen bir erkek olarak. Bu yüzden meclisimizdeki kadın erkek fırsat eşitliği komisyonunun çalışmalarını da çok önemsiyorum.